Blog yazmak para getirmediği zaman çok cazip değil, para kazandırdığında bile gereken çabayı göstermeyi sağlayacak motivasyonu oluşturmak kolay değil. Bunu daha önceki denemelerimden biliyorum.
Şu anda beni yazmaya iten ise, ülke genelinde akıl kaybının ve zeka yetersizliğinin öldürücü düzeye ulaşmış olması. Olmadık konuları olmadık biçimlerde tartışırken kaybettiğimiz zaman, henüz ölümsüz olmayı başaramamış insanlar olarak insanlığımızı korumamızın önündeki en önemli engel. Bizi hayatı daha iyiye götürmek için yapmamız gerekenlerden uzaklaştırıyor.
Doğru olduğunu bildiğimiz bir şeyi tartışmaya gerek yok. Bilmediğimiz bir şey konusunda fikir beyan etmemiz ise aptalca. Teorik dünya tarihinin kabulleri, şu anda verdiğimiz kararların doğruluğunu garantileme zorunluluğu dışında bir anlam taşımıyor. Dünya algıladığımız kadar mı yoksa nesnel bir dünya var mı tartışması bile anlamsız.Pekiyi ne mi anlamlı?
Bir otomobilin yanından üzerine yaklaştığı otomobilin içindekilerin aracı kendilerine olduğundan daha yakın hissederek korkması anlamlı. Bunu böyle açıklayabildiğimiz zaman anlamlı ve kaza tehdidinin oluşmadığını bilecek kadar izafiyet teorisi bildiğimizde.
Zehirlenmeye karşı kullanılan panzehirin de zehirden yapıldığını bilmek anlamlı. Böylece herşeyin mutlak iyi ya da mutlak kötü olduğunu düşünen enayilerden biri olmaktan kurtulabiliriz. Sabahtan akşama kadar o meyvenin suyu bu yoğurda keten tohumu diye yaşarken kamyon altına girip ölmek salakça değil mi?
Yaşamak için sahip olduğumuz hayatı korum altına alıp yapılaşmayı yasakladığımız kuş uçmaz kervan geçmez bir ucube yaratmanın ne anlamı var?
Amacım, karar anlarında doğrusunu seçebilmek için gereken altyapıyı sağlamak. Not defteri tutmak yerine blog yazmamın nedeni ise sadece, her zaman erişebilmek ve aradığımı kolayca bulabilmek. Tabii, bugünün sıkışmış dünyasında deşarj olmak da bir zorunluluk.
Gideceğim yer için ise, Rus bilim adamı Andrei Saharov'a atfedilen bir olayı not düşeyim. Rusya ile Çin arasındaki siyasi gerilim yıllarında Saharov'un bulunduğu bir ortamda "Bu Çinliler bütün erkeklerini sınıra dizse bir şey yapmalarına gerek olmadan nüfus artışıyla Rusya'yı ezer geçer" denmiş. Baba, basit yanıtlamış: "Bütün erkekleri sınıra dizerlerse nüfus artmaz."
Saharov ile aşık mı atmaya çalışacağım? Bu anlamsız.
Ama biliyorum ki bu kadar iyi bir gıda ile besleniyorsam, ondan ileri bile gidebilirim.
İki önemli nokta var.
Birincisi: Ne yerseniz ya da vücudunuza ne girerse, sizden çıkan da onun belirlediği olur. Gıda ve düşünceler için geçerli bir tanımlamadır.
İkincisi: Adam olacak çocuk, b..undan belli olur ki, buraya kadar okuduğunuz yazı hiç de azımsanacak gibi değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder