Etiketler

20 Kasım 2012 Salı

Globalleşme nedir: İşte budur

Sabah çalışma azmiyle işe gelmişim. Yolda tek kafa karışıklığı, Taksim'de kazı çalışması var diye engelli asansörünü kapatan metro yönetiminin yeni turnike düzenlemesi olmuş. Kafanın çalışmadığı kesin sonuçları birlikte izleriz. Bir de Kadıköy-Kabataş motoru var ama o artık klasik kerizlik oldu; her gün ilgi gösteremiyorum.
Yerel ile global arasındaki farkı sandalyeme oturunca fark ettim. Gelen mailler bunlar ne ki dedirtecek nitelikteydi. Sonra biz de trendi yakalamışız diye sevindim. Şöyle:
Fransız bir iç çamaşırı firması, Türkiye'de mailin konu satırına Grand Opening denebilecek ya da deme gereği hissettiği bir etkinliğe davet ediyor. Mail isme değil genel gönderilmiş ve yedi cihana gönderilmiş. Davetiyede markanın lüks bir iç çamaşırı ve mayo firması olduğuna işaret edilirken ölçülü ifadeler kullanılıyor. Ekteki metni açınca ise, "Mayo ve iç çamaşırı dünyasının kurallarını değiştiren" gibi uçan bir ifade sizi karşılıyor. Davetin geldiği kişilerden biri teknoloji editörü ve mayosunun kurallarını gerçekten merak etmeye başlıyor.
Sonrasında Linkedin'den bir mesaj alıyorum. Adından Hispanik olduğu açıkça anlaşılan bir hanım "Native English" dersi almam için mail atıyor. Ben Kadıköy Anadolu Lisesi mezunuyum ve mail ilgimi çekiyor. Native'den kasıtın başka yerin yerlisi olduğunu düşünüyorum çünkü sanırım "corporate" yazmaya çalışırken direksiyon kontrolünü iyice kaybedip şarampole yuvarlanmış:
"Hi , I am sorry that I am late to introduce myself ) and my business .I was not online for a while.
Her is what our English Club Primarily does
1 * Private English Lessons by Native Speakers
2 * Coorporatee Teaching and Practicing of the English Language
3* Conversation Club and Networking .Please visit our website www.englishclubistanbul.com for
further information.I would also be happy to hear any of your English needs.How do you think your English is ? Is there any room to make it better or are you a perfect speaker ?"
Ben mükemmel konuşan biri miyim? Belki değilim ama istersen başka yerde geliştireyim.
Ve son bomba Türkiye'nin de bu gelişimi yakaladığını gösteriyor: Bir Türk şirketi reklam vermek istiyorum diye mail atıyor; dünya liderlerinden biriyiz ve tekliflerinizi falan filan diye gidiyor. Göderen, insan kaynakları ve sosyal işler müdürü; son üç aylık dergileri de istiyor. Bir şirket takip etmediği bir dergiye neden ilan vermek ister ve bunun için mailleşme neden insan kaynakları müdürü ile yazı işlerini de içeren geniş bir zincir arasında kurulur? Daha önemlisi, bu tür bir potansiyel varsa o dergi neden bu potansiyeli değerlendirmek için bir adım atmaz da para harcayacak taraftaki adamcağız bilmediği bir sistemi dürtme cesaretini göstermek zorunda bırakılır.
Türkiye'nin dinamik nüfusu değil artık, dünyanın dinamik nüfusu... İşte yeni dünya düzeni.      
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder