Konuşurken masaların arasında dolanması alışılmadık bir tavır olarak aklımda kalmış; tabii sanatçılardan bildiğim sahne performansının başarı unsurlarının en önemlilerinden birini uygulayan bu adama gıpta ile birlikte. Ama asıl gıpta ettiğim yönetmenlik tarafıydı.
Demolardan birinde aksaklık yaşanınca, demoyu hazırlayanlar gayriihtiyari tekrar deneyerek çalıştırmaya çabalamaya başladılar. O yüksek tempodan düşülünce konuklar arasında dikkat dağılması çok hızlı geldi. Chambers bundan da hızlı hareket ederek sahneye müdahalede bulundu: "Demoyu bırakın, sözlü anlatın." Olayı kurtarmıştı.
Nisan ayında Businessweek'te yayınlanan ropörtajını kesip bir kenara koymamın nedeni de aynı derecede etkileyici olmasıydı. Charlie Rose imzalı ropörtaj "Çok şişmanlamıştık. Ve çok şişmanladığınızda karar almakta yavaşlarsınız" diyordu.
Bir şişko olarak bunu en iyi bilenlerden biriyim ama bazen içinde bulunduğunuz topluma ayak uydurabilmek için tek yolunuz şişmanlamaktır. Bu sizi hiçbir şeyi kafaya takmayacak kadar miskin olma noktasına ulaştırır. Aynı zamanda günün birinde bu tür bir söz grubunun sizi bedelini ödemeye hazır olarak zayıflamaya yöneltmesi de mümkündür. Chambers'ın sözleri sahnedeki önceliklendirme ile birleşince çevredeki ıvır kıvır tiplerin sözlerinin aksine sağlam bir teşvik. Önceliklerini doğru belirleyen biri, her zaman karşısındakini de önceliklerini doğru belirlemeye zorlamaya kanidir.
Daha genel olarak ekonomi ve teknoloji alanındaki sözlerinin Chambers'ı sadece bilişim teknolojisi profesyonelleri için değil ekonomi ve siyaset dünyasının önemli figürleri için de öncelikleri sorgulama vesilesi olması gerekiyor.
Birinci konu, sürdürülebilirlik: ropörtajın girişinde kendisini yeniden keşfetmeyen şirketler gibi ülkelerin de ortadan kalkması ile ilgili bir yorum bulunuyor.
İkinci konu, hatayı kabullenebilmek. Flip işine büyük yatırım yaptıktan sonra neden vazgeçildiği ve ardından ne yapıldığı teknokratlar kadar siyasetçiler için önemli bir samimiyet dersi içeriyor.
Ve son olarak: ropörtajın sonunda halka arzlar ile ilgili sözleri, inovasyonun ölçütünün bunun ekonomik sonuçlar olması gerektiği; ülkelerin rekabet ve global dengeler içinde ileriye mi geriye mi gittiğini anlamakta halka arz sayısının kriter alınması gerektiğini düşündürüyor. Kendisinin ABD konusunda yaptığı bir değerlendirme var.
Bütün bunların arasında bana verdiği asıl ders; şişmanlığın karar almayı yavaşlatmasını hatırlatması. Oturaklı görünmeyi sağlasa da, nisan ayında okuduğunun yorumunu ekimde yapabiliyorsan bir hata var demektir. Onun bakışıyla bu noktada kendi yorumumu yaparsam "anlatmak değil yapmak" gerekiyor.
Charlie Rose'un Chambers ile yaptığı ropörtajı aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder