Etiketler

20 Ekim 2012 Cumartesi

World 3.0 ve bunu anlamayan medyamız

Türkiye'de medyanın eski tas eski hamam giderken birden silkinip "haberlerimiz bizimdir kardeşim" gibi bir havayla ortaya çıkması, medya yöneticilerinin ve patronlarının kendi işlerinin özelliklerini bilmediğinin ve umutsuz gidişin sürecinin yeni bir göstergesi oldu. Newsweek çevrimiçine geçer ve Guardian'ın da zarar ettiği için benzer bir yolu takip edeceğine dair söylentiler çıkarken bizimkilerin de daha verimli operasyon için aynı yöne dümen kırdığını düşünüyorum. Artık kendi dehaları mıdır, danışman ustalıkları mıdır bilemiyorum ama medyamız kendi haber kaynağı, kanal ve okur yapıları konusunda hiçbir şey bilmediğini bir kez daha kanıtladı. Daha önce de ekonomiyi canlandırma adına köşe yazarlarına simit, çiçek sattırdıkları televizyon reklamları ile ekonomiden de birşey anlamadıklarını göstermişlerdi. Biraz daha gayret ederlerse, Kamu Spotları'ndaki zeka kıtlığını yakalayabilecekler ama bunu yaparken hayatta kalabilmek için vatandaşların vergileriyle ya da devletin yaptırım gücü ile koruma altına alınmaları gerekecek. Medyayı ve iş modelinin teknik analizine daha sonra derinlemesine eğileceğim ama bugün doğru örneğin nasıl olduğu konusunda bir örnek vermek istiyorum. Ama şimdilik şunu söyleyeyim; heberimiz bizimdir kampanyası yapan bu gazetelerin en önemlilerinden biri olan Hürriyet'te yayın yönetmenliği sonrası döneminde sürekli takip ettiğim Ertuğrul Özkök, Suriye'deki durumu ve bunun Türkiye'deki uzantılarını anlamamızı sağlayan köşe yazısını açık istihbarat kaynakları olarak adlandırdığı yabancı gazetelerden derleyerek yazdı. Bunu da "Sanmayın ki bunları MİT, CIA, MOSSAD vs gibi kaynaklardan aldım. Kaynağım, her zamanki gibi “AİT”. Yani “açık istihbarat teşkilatı”... Bu bilgileri dünkü Le Figaro, Le Monde ve Herald Tribune gazetelerinden derledim" diye açıklıyor.(http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21678821.asp) Bizim medya analizini burada bırakırken, bu işin doğrusunun nasıl yapıldığını, yani derleme değil de para verilmeye değer içeriğin nası üretildiğine bir göz atmak istiyorum.
Fortune Türkiye'nin Eylül sayısında "İspanya ekonomisinde yeni dönem" adıyla bir sayfalık bir makale yayınlandı. Makalenin dibindeki notta World 3.0'ın yazarı Pankaj Ghemawat ve Stijn Vanormelingen IESE'de verimlilik araştırması yapıyorlar" yazıyor. Bu iki isim, yazının üzerinde imazsı olan kişilere ait.
Yazıyı şekillendiren de bu derinlikli araştırma ama dikkat edin makale sadece bir sayfa. Mesajı çok daha kısa yazılabilecek bir şey. Bir ülkenin ekonomisinin sürdürülebilir olması bizim burada yaptığımız gibi gaz vererek değil rekabet içinde satabildiğiniz miktar ve isteyebildiğiniz fiyat olarak daha iyi yerlere gelerek olur. İspanya özelindeki durum, rakiplerle karşılaştırıldığında her iksi de birim bazında olmak üzere emek maliyetindeki çok yüksek ve verimlilikteki çok düşük artışın toplam sonucu. Bu da 20 yıllık bir araştırmaya dayandırılıyor. Çözümlerin arasında benim kafa taktıklarımdan biri olan, SAP'deki genel müdürülük görevinden ayrılmasından önce Cem Yeker ile konuştuğumuz ve yatırım fonu yöneten dostlarımın da vurguladığı, büyümek için daha büyük şirketlere sahip olunması gerektiği. Bunu ve diğer detayları okumanız için global Fortune'daki yazının linkini veriyorum. (http://finance.fortune.cnn.com/2012/07/10/spain-economy-recovery/)
Google'da Spain Fortune Pankaj diye arattığınızda "Reinventing Spain's economy" başlıklı yazı, şak diye karşınıza çıkıyor. Fortune Türkiye'deki yazının tam başlığını tırnak içinde yazdığınızda ise internette böyle bir sonuç olmadığı yanıtını alıyorsunuz. Belki de bu yüzden biz bütün konulara temel bir yanlış olarak Temel gözlükleri ile bakıyoruz.
Temel'e, "Bak bakalım arka sinyal yanıyor mu?" demişler. Temel geçmiş arkada yanıp sönen sinyalin karşısına cevap vermiş: "Yanıyor... Yanmıyor... Yanıyor... Yanmıyor..."
Bizim de dünyadaki gelişmeleri,
İspanya battı yok batmadı, battı, yok batmadı"
Suriye'dekileri Esad düştü, yok düşmedi, düştü, şimdilik düşmez gibi izlememiz buna benziyor.
Başa dönersek medyanın bunda çok ciddi suçu var ama dünyayı anlamadan kaybederek geçirdiğiniz zaman sizin kaybınız. Sevgili insanlarım siz de uyuyacaksanız artık yatağa geçin de hem cahil hem nevazil olmayın. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder